Hukuki Blog ve Makaleler

HUKUK ALANINDA GÜNCEL BİLGİLER

Kadastroya İtiraz

Son dönemde kadastro çalışmaları çok hızlandı. İlk defa kadastro geçen bir yerde kadastro tespitine itiraz, daha önce kadastro geçmiş olan yerlerde yenileme kadastrosuna itiraz edilmesi gündeme geliyor. İşte; köyünde, yerleşiminde kadastro ile ilgili sıkıntısı olanların dikkat etmesi gerekenler ve yapabilecekleri... Kadastro Tespit Tutanaklarının İlanı İlk defa yapılacak kadastro da olsa, yenileme kadastrosu da olsa fark etmez, bir yere “kadastronun geleceği”, yani kadastro tespitinin yapılacağı duyurulduğunda, tarlasının ya da evinin tapudaki sınırlarının gerçeği yansıtmadığını düşünenler dikkat kesilmeli. Sınır sorunu olabilir, başkası adına yazdırılma olabilir. Ekibin geleceği günü muhakkak öğrenmeli. Kadastro geçerken, yani tespit ekibi geldiğinde orada bulunup sorunu söylemeniz, özellikle dikkat etmelerini sağlayabilir. Aksi takdirde ne yazık ki fiili durumla kıyaslama yapmayabilirler, hatta ölçüm dahi yapma gereği duymayabilirler, uydu görüntüleri üzerinden tespiti yapıp geçebilirler. Ekip, incelemenin sonunda bir kadastro tutanağı düzenler. Bu tutanaklar kadastro müdürlüğünde ve muhtarlıklarda 30 gün boyunca askıda durur yani ilan edilir. Kadastro tespitlerine itiraz 3 aşamalıdır. İlk ilan yapılır, ilandan sonra kadastro komisyonuna itiraz edilme imkanı vardır, bu itiraz için bir süre yoktur. Daha sonra ikinci aşama, ikinci kez tespitler bu sefer yukarıda belirttiğimiz şekilde askıya çıkarılır. Bu askıya çıkarılmadan itibaren yine komisyona itiraz edilebileceği gibi , asıl yöntem 30 gün içinde kadastro mahkemesinde dava açmaktır. Kadastro mahkemesi yoksa asliye hukuk mahkemesine kadastro mahkemesi sıfatıyla dava açılır. Kadastro mahkemesinde dava açılma hakkı tanınması, durumu daha hızlı ve az masraflı yolla çözebilmek için tanınmış bir imkandır, kadastro mahkemeleri daha hızlı ve daha az masraflıdır. Ancak kadastro mahkemeleri teknik inceleme yapar, mülkiyet anlaşmazlıklarını pek incelemez. Kadastro Tespitine İtiraz Asli dava açma süresi, belirttiğimiz gibi bu 30 günlük ilan süresi. Peki kadastro mevzu bahis olunca akıllara gelen o 10 yıllık süre nedir? 10 yıllık süre, her halükarda uygulanacak olan dava açabilmek için öngörülmüş hak düşürücü süredir. 30 gün içinde kadastro mahkemesine itiraz edemeyenler ve etse ya da etmese dahi geçerli bir sebebi bulunanlar 10 yıl içinde genel mahkemelerde dava açabilir. Üçüncü aşama, budur: asliye hukuk mahkemesinde dava açmak. Bu dava kadastro tespitinin askıya çıkarılıp da 30 günlük ilan süresinin dolmasından itibaren 10 yıl içinde açılabilir. Genel mahkemelerde açılan davalar tapu iptali ve tescil davası, yolsuz tescilin düzeltilmesi davası, kullanım kadastrosuna itiraz davası, vb çeşitli olabilir. Aşağıda bu genel mahkemelerde açılabilecek davalara tekrar değineceğim. Kadastrodan önce var olan hukuki sebeplere dayanarak, tespitlere karşı ,tutanakların kesinleştiği yani ilan süresinin dolduğu tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açılamaz. Kadastrodan önce var olan hukuki sebebi daha iyi anlaşılması açısından şöyle örnekleyebiliriz; köyde dedenizden kalan miraslı yer, 11 yıl önce ilk defa kadastro geçtiği anda orada yaşayan kardeşiniz tarafından kendisinin olduğu beyan edilerek kendi adına yazdırılıyor. Kadastro tespit tutanakları da bu şekilde ilan ediliyor, haberiniz bile olmadan 30 gün geçiyor ve kesinleşiyor. 11 yıl sonra siz bunu öğreniyorsunuz. Burada “kadastro tespitinden önce var olan hukuki sebep” dedenizin ölümü. Dedeniz yani mirasbırakan kadastro tespitinden önce vefat etmişse hak düşürücü süre olan 10 yıl işler, dava açamazsınız. Dedeniz, kadastro tespitinden sonrasında vefat etmişse, yani kardeşiniz orayı henüz dede sağ iken kendi adına yazdırmış ise süre işlemez, kadastro tespitine itiraz ve kadastro tespitinin iptali davası açabilirsiniz – o 30 gün dolmuş olsa bile. Yenileme Kadastrosu – 22A Uygulamada en çok görülen de bu. Yıllar önce ilk yapılan kadastro ile belirlenmiş mülkiyet ve geometrik durumdaki sınırlarda ve yüzölçümlerinde görülen yanlışlıkları düzeltme amacıyla yapılan kadastro çalışmasına yenileme kadastrosu ya da uygulama kadastrosu deniyor. Bu kadastroda mülkiyet bakımından değişiklik yapıldığı pek görülmez, daha çok sınırlar ve yüzölçümü gibi hususlarda değişiklik yapılmaktadır. Eğer 22/A kadastrosu yapılmasına rağmen sorun devam ediyorsa, yenileme kadastrosuna itiraz davası için de yine yukarıdaki süreler geçerlidir. Dava kadastro mahkemesinde açılıp, yanlışlığın düzeltilmesi istenecektir. Dava sürecinde bir keşif yapılacak ve bilirkişi raporu alınacaktır. Yenileme kadastrosunun hatalı tespitler içeriyor olması sebebiyle elbette bir zarar oluşacaktır. Zarar, gerçek yüzölçümünün eksik tespit edilmesi ya da sınırın yanlış tepit edilmesinden kaynaklı bir zararsa, bu durum zaten kadastro tespitine itiraz davasında yapılacak detaylı ölçüm sonucu davanın kabulü ile giderilmiş olacak. Ancak zarar eğer tapu siciline güvenerek yapılan bir satım sonucu oluşmuş bir maddi zararsa, hazineden yani devletten o zarar istenebilir. Örneğin 3.7 dönüm olduğunu bilerek bir taşınmaz aldınız, kadastro geçti, gerçekte 2.7 dönüm olduğu tespit edildi. Satın alım bedelinde zarara uğradınız, satıcının da bilgisi yoktu çünkü o da ilk kadastro ile yanlış ölçüm olduğunu bilmiyordu. Bu zarar hazineden yani devletten istenebilir. Davalı Sıfatı Tüm bu davalar, lehine tespit yapılanlara karşı açılacaktır. Kadastro tespitinde , kaymış sınırlar ya da yüzölçümlerinden kim haksız yere kazançlı görünüyor, dava ona karşı açılacak. Davalı, kayma olan taşınmazın maliki de olabilir, kayma olan yer devlete aitse devlet de olabilir. Ölçümün doğru olduğu ortaya çıkarsa, ancak fiili durum farklıysa Kadastro Mahkemeleri dar yetkili, teknik bakımdan incelemeyi esas alan mahkemelerdir. 30 gün içerisinde açılacak kadastro tespitine itiraz davasında sınır, yüzölçümü gibi hususlardan kaynaklanan yanlışlıklar olduğu iddiası bulunduğunda bu mahkeme keşif ve bilirkişi incelemesi ile yeniden ölçüm yoluna gidecektir. Kadastronun teknik yönden eksik yapılıp yapılmadığı üzerinde durulacaktır. Ancak bir mülkiyet iddiası varsa, başkası adına yazıdırılmış olma, ya da parsel kayması, kayan parsel kısmının kimin zilyetliğinde (kullanımında) olduğu, kayan parsel kısmının üzerindeki ağaçların mülkiyetinin kime ait olduğu,vb gibi, işte orada kadastro mahkemesi bunu incelemez. Yine de yapılacak şey ilk başta askı süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açmaktır, böylece ölçümün doğru yapılıp yapılmadığından emin olacağız, hususi olarak ekip mahkeme ile beraber gelip bir daha ölçecek. Kadastro mahkemesi ölçümün ve sınır belirlemenin yanlış yapıldığını tespit ederse, davanızı kabul eder ve düzeltir. Ancak, ölçümün doğru yapıldığına, sınırın da doğru tespit edildiğine karar verip gerisini incelemeyerek davanızı reddederse, işte bu sefer mülkiyetin tespiti ve tescili iddialarınıza dayalı olarak açılacak dava genel mahkemelerde (asliye hukuk) tapu iptali ve tescil davası olacaktır. Şu kadar metrekarelik kısmın davalıya ait tapu kaydının iptali ile fiilen sizin parselinize dahil olan ve sizin kullanımınızda olan o kısmın adınıza tescili talep edilecek. İşte bu genel mahkemelerde açılacak davada orası kimin kullanımında, kimin mülkiyetine dahil edilmeli, bu tartışılacak. Kayma ya da hata kaydadeğer büyüklükteyse bu ikinci davayı açmaya değebilir. * İSİMSİZ YORUMLAR YANITLANMAZ. * Değerli yorumlarınız ve sorularınız onaydan geçtikten sonra yayınlanır ve yanıtlanır. Yorumun aşağıda görünmesi ve altına yanıtın girilmesi birkaç gün sürebilir, ara sıra kontrol ediniz. * Önemli not: Telefonla soru yanıtlama gibi bir hizmet vermemekteyiz. Whatsapp"tan ya da sosyal medya hesaplarından da danışmanlık vermemekteyiz. Danışmanlık ücreti, doğru yorum ve emeğin karşılığıdır. Yüzyüze görüşmek için randevu alabilirsiniz. İzmir dışında iseniz, ücretli online danışmanlık hakkında sadece bilgi almak için dahi info@aylinbelizyildirim.av.tr "ye mail gönderebilirsiniz. Blog altındaki yorumlarımız genel fikir verme amaçlı olup, olaya özgü danışmanlık değildir. Birkaç defa aynı yönde yanıtlanmış sorular ile tamamiyle aynı sorular sorulduğunda yorumunuz yayınlanmaz.